-
Mavi Bir Yürüyüş
I mavi bir yürüyüşiçinde beyaz baloncuklaryaşam emareliuzak içimdeydidışımda senelini versen titrer miydimtutuşan bedenimkalbim sendokununca ellerimuzak uzak´takalbimde sen II yıllar, yollar ve sensonra uzakyakınımdasındenizler kadarmavive dün gibibugünden önceyarından tezi yoksıcaksıcaklığınyürüyor tenime III sonsuzlukta bir günhemen yarınuzakta titreyen kalbimkırılganserenomi öncesinefesimnabız atışlarımbedenimdemirlemiş limanına fırtına yokuzakta ışıkumutsuzluktankabaran dalgalarsütliman rıhtımınagemisizdemirlemişler ne sen gittinne de benyürüyüş hala mavihala titriyor bedenim dönülmezlikten hemen öncene sen gitne de ben 10 Haziran 2010...
-
Sustukça
Kahr ile revan olmuş yolların ortasında bir beden sessizliğinde uzanmış tarih ne seni yazar ne de beni sustukça büyüyen bir yanlızlığın gölgesi gibi büyütür korkuları
-
Haylaz Çocuklar
Devr-i Zaman bir döngünün orta yerinde Sevdayı sırtlar çekip giderim Her gördüğün düşün bir başka yerinde El sallar zamana çekip giderim
-
Sevgiliye gecikmiş bir mektup
Sonra fırtınasız bir günde güneşin tenimizi ısıttığını fark etmemiştik bile. Eteklerinde turkuaz salınımlarla dolanan şehir renk cümbüşünü hâreliyordu. Ve sen yürüyordun. Güneş ışınları saçlarında gözbebeklerime yansırken, kısık gözlerle mavimsi yürüyüşünü izliyordum.
-
Zaman, Yaşam ve Çocuk
Murat Şaş’a Ey zaman!hançeri sen mi taşıyorsunKınından çıkan öfke paramparçaSoluksuz, suskun, biçare Ey yaşam!sırların penceresinden görünenkabir misali telaş mısınAdını sen koy hançerin deştiği yaranınBen buradaydım oysa vakti zamandaŞimdi ahir zaman yolcusuyumBir varmış bir yokmuş misaliVe bilirimÇığlığı duyulmaz yankısı gecede kalanın Ey çocuk!Zaman‘ı sen mi söylüyorsunÖyleyse biz neden kaldık gerideGittiğin yerlerde bir yaran olacak mıGittiğin yerlerde göstereceğin bir yaran olacak mıKaldığın yerler darmadağınSessiz, kimsesiz, biçare...
-
Belirsizlik, gölgeler ve gerçekleşen mucize: Bir Kalp Nakli Hikayesi – I –
Prof. Dr. med. Dariusch Haghi’ye Bu zorlu günlerimde yanımda hiç ayrılmayan sevgilim, yaşam arkadaşım Güler başta olmak üzere; bir “yüzük kardeşliği” örneği gösteren sevgili Dodom’a, Bogos’a , Sammo’ya; duaları , sevgileri ve soluklarıyla yanı başımda sürekli hissettiğim “kurtarıcı meleklerim” Gülsüm, Emel, Gülden, Sema’a ve Bahar’a ….Ve adını sayamayacağım onlarca arkadaşım, dostuma ; büyük endişe içinde bıraktığım sevgili aileme mihnet borçluyum. 17 Kasım 2011 saat...